TEKNOKENTLERDE GELİŞTİRİLEN EĞİTİM YAZILIMLARININ TİCARİLEŞTİRİLMESİ VE VERGİSEL BOYUTU

teknokentlerde-gelistirilen-egitim-yazilimlarinin-ticarilestirilmesi-ve-vergisel-boyutu.jpg

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (teknokentlerde) geliştirilen yazılımlar üzerinden yürütülen eğitim faaliyetleri, uygulamada vergisel açıdan en fazla tereddüt yaşanan alanlardan biridir. Özellikle eğitim amaçlı geliştirilen yazılımların ürün olarak satılması ile bu yazılımlar kullanılarak eğitim hizmeti sunulması arasındaki fark, istisna uygulamaları bakımından belirleyici olmaktadır. Bu çalışmada, teknokentlerde geliştirilen eğitim yazılımlarının ticarileştirilme biçimleri ele alınmakta; seri üretim faaliyeti ile hizmet sunumu arasındaki ayrım vergisel yönleriyle değerlendirilmektedir. Ayrıca, bu yazılımlar kapsamında eğitici ve akademisyenlerden alınan hizmetlerin vergisel sonuçları incelenmektedir.

1. Giriş

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla önemli vergisel avantajlar sunmaktadır. Ancak bu avantajların uygulanmasında, faaliyetin niteliğine ilişkin yapılan hatalı değerlendirmeler, mükellefler açısından ciddi riskler doğurabilmektedir. Özellikle teknokentlerde geliştirilen yazılımlar üzerinden verilen eğitim faaliyetlerinde, yazılım gelirleri ile hizmet gelirlerinin birbirine karıştırıldığı görülmektedir. Bu çalışma, söz konusu ayrımı netleştirmeyi ve uygulamada yaşanan tereddütleri gidermeyi amaçlamaktadır.

2. Eğitim Yazılımlarında Seri Üretim Kavramı

Teknokentte geliştirilen bir yazılımın seri üretime tabi tutularak pazarlanması, yazılımın bağımsız bir ürün olarak satışa konu edilmesini ifade etmektedir. Eğitim amaçlı geliştirilen bir yazılımın; okullara, dershanelere, üniversitelere veya şirketlere lisanslanması ya da doğrudan satılması, bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu durumda yazılım, başlı başına ticari bir ürün niteliği kazanmakta ve elde edilen kazançlar, ilgili mevzuat çerçevesinde teknokentlerde uygulanan kurumlar vergisi istisnası kapsamında değerlendirilmektedir.

Seri üretim faaliyetinde esas olan, geliştirilen yazılımın aynı niteliklerle birden fazla kullanıcıya sunulması ve ticarileştirilmesidir. Yazılımın eğitim amaçlı olması, tek başına bu faaliyeti hizmet sunumu haline getirmemekte; asıl belirleyici unsur, yazılımın satışa konu edilip edilmediğidir.

3. Yazılımın Hizmet Sunumunda Kullanılması

Teknokentte geliştirilen bir yazılımın, eğitim veya danışmanlık hizmetlerinin sunulmasında araç olarak kullanılması halinde ise farklı bir vergisel değerlendirme yapılması gerekmektedir. Geliştirilen bir eğitim platformu yazılımı üzerinden online ders verilmesi, eğitim programları düzenlenmesi veya mentörlük hizmeti sunulması durumunda, esas faaliyet eğitim hizmeti olarak kabul edilmektedir.

Bu durumda yazılım, sunulan hizmetin ayrılmaz bir parçası olmakla birlikte nihai ürün değildir. Dolayısıyla bu faaliyetler seri üretim kapsamında değerlendirilemez. Bu kapsamda elde edilen gelirler açısından kurumlar vergisi ve KDV istisnası uygulanmamaktadır. Uygulamada bu ayrımın göz ardı edilmesi, istisna uygulamalarında önemli hatalara yol açmaktadır.

4. Eğitim İçerikleri Kapsamında Eğitici ve Akademisyenlerden Alınan Hizmetler

Teknokent şirketlerinin, geliştirdikleri eğitim yazılımlarına yönelik içerik üretimi veya eğitim faaliyetleri kapsamında öğretmenler, eğiticiler veya akademisyenlerden hizmet alması sıkça karşılaşılan bir uygulamadır. Bu kapsamda yapılan ödemelerin vergisel niteliği, hizmeti sunan kişilerin hukuki statüsüne göre belirlenmektedir.

Eğiticilerin veya akademisyenlerin, teknokent şirketlerinin bordrosunda yer almaksızın kendi nam ve hesaplarına çalışmaları halinde yapılan ödemeler serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmektedir. Bu ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Hizmetin arızi nitelikte olması durumunda KDV hesaplanmamakta; faaliyetin devamlılık arz etmesi halinde ise serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve KDV hesaplanması zorunlu olmaktadır.

Bu noktada hizmetin sürekliliği, sözleşme yapısı ve fiili uygulama büyük önem taşımaktadır. Yanlış değerlendirmeler, vergi ziyaı ve buna bağlı yaptırımlara yol açabilmektedir.

5. Sonuç

Teknokentlerde geliştirilen eğitim yazılımlarının vergisel değerlendirilmesinde, yazılımın ürün olarak satılması ile hizmet sunumunda kullanılması arasındaki ayrım temel belirleyici unsurdur. Seri üretim kapsamında değerlendirilen yazılım satışları istisna uygulamalarından yararlanabilirken, yazılım kullanılarak sunulan eğitim ve danışmanlık hizmetleri bu kapsam dışında kalmaktadır. Aynı şekilde, eğitim içerikleri için dışarıdan alınan hizmetlerde de eğiticilerin statüsü vergisel yükümlülükleri doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle her bir faaliyetin, fiili duruma uygun şekilde ve ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Güven AYYILDIZ

SMMM / Ar-Ge ve Teknokent Uzmanı

Hakkımızda